Ortodonti
Ortodonti, diş ve çene bozukluklarını teşhis eden, önleyen ve tedavi eden diş hekimliği dalıdır. Ortodonti, yalnızca dişlerin estetik olarak düzeltilmesini değil, aynı zamanda çene ve dişlerin doğru konumlanarak sağlıklı bir çiğneme, konuşma ve solunum fonksiyonlarının geliştirilmesini de hedefler.
Ortodontik tedaviler, çapraşık dişler, alt ve üst çene arasındaki uyumsuzluk, diş aralıkları, diş sıkma ve çene eklem rahatsızlıkları gibi pek çok sorunun giderilmesini sağlar. Bu tedaviler arasında diş telleri, şeffaf plaklar (Invisalign gibi), çene genişletici apareyler ve ortognatik cerrahi gibi farklı yöntemler yer alır. Ortodonti sadece çocuklar ve gençler için değil, yetişkinler için de uygulanabilen bir tedavi alanıdır. Erken yaşta başlanan ortodontik tedaviler, çene gelişimini yönlendirmeye yardımcı olurken, yetişkinlerde yapılan ortodontik tedaviler ise dişlerin doğru pozisyona getirilmesini ve uzun vadede diş sağlığının korunmasını sağlar.

Ortodontik tedavi, çene ve diş yapısındaki düzensizlikleri düzeltmek için çeşitli apareylerin ve tedavi yöntemlerinin uygulanmasını içerir. Dişlerin çapraşık olması, alt ve üst çenenin uyumsuzluğu, ısırma bozuklukları (maloklüzyon), dişler arasındaki aşırı boşluklar ve çene gelişimindeki düzensizlikler gibi durumlar hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Çene yapısındaki bozukluklar sadece dişlerin görünümünü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda çiğneme, konuşma ve solunum gibi temel fonksiyonlarda da problemlere neden olabilir.
Bu tür yapısal bozukluklar zamanla daha da kötüleşebilir ve diş aşınmaları, çene eklem rahatsızlıkları (TME), diş eti hastalıkları ve diş kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, çapraşık dişlerin arasında yemek artıkları birikebilir ve bu durum diş çürüklerine ve diş eti enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilir. Aynı şekilde, alt ve üst çene arasındaki uyumsuzluk, özellikle ileri derecede bir kapanış bozukluğu varsa, kişinin çiğneme fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir ve çene ekleminde ağrıya, çene kilitlenmesine veya baş ağrılarına yol açabilir.
Çene ve diş yapısındaki bu bozuklukların düzeltilmesi için çeşitli ortodontik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Geleneksel diş telleri, şeffaf plaklar (Invisalign gibi), lingual diş telleri, çene genişletici apareyler, fonksiyonel ortodontik apareyler ve ortognatik cerrahi (çene ameliyatı) gibi yöntemler, hastanın durumuna göre belirlenerek uygulanır. Çocukluk ve ergenlik döneminde bu tür bozukluklar daha kolay düzeltilebilirken, yetişkinlerde diş ve çene kemikleri daha sertleştiği için tedavi süreci daha uzun olabilir.
Ortodonti Nasıl Tedavi Edilir?
Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenenin doğru hizalanmasını sağlamak, çapraşıklıkları düzeltmek, çene gelişimini yönlendirmek ve ısırma bozukluklarını gidermek amacıyla uygulanan bir dizi yöntemden oluşur. Tedavi süreci, bireyin yaşına, diş yapısındaki bozuklukların derecesine ve çene gelişiminin tamamlanıp tamamlanmadığına bağlı olarak şekillenir. Çocukluk ve ergenlik döneminde başlanan ortodontik tedaviler, çene kemikleri hala gelişim aşamasında olduğu için genellikle daha hızlı ve etkili sonuç verir. Yetişkinlerde ise diş hareketleri daha yavaş gerçekleştiğinden, tedavi süresi biraz daha uzun sürebilir ve bazı vakalarda çene cerrahisi gibi ek müdahaleler gerekebilir. Ortodontik tedaviler, geleneksel metal veya şeffaf diş telleri, şeffaf plaklar (Invisalign gibi), çene genişletici apareyler, fonksiyonel apareyler ve ortognatik cerrahi gibi farklı yöntemler kullanılarak uygulanır. Hastanın tedaviye uyumu, düzenli kontrollerin aksatılmaması ve ağız hijyenine dikkat edilmesi, tedavi süresini doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. Doğru planlanmış ve düzenli takip edilen bir ortodontik tedavi, yalnızca estetik açıdan değil, aynı zamanda çiğneme fonksiyonu, konuşma ve genel ağız sağlığı açısından da büyük faydalar sağlar. Ortodontik tedavi süreci birkaç aşamadan oluşur:
1. Muayene ve Tanı Koyma
Ortodontik tedaviye başlamadan önce ortodontist, dişlerin ve çene yapısının detaylı bir değerlendirmesini yapar. Bu süreçte:
- Ağız içi muayene yapılır.
- Panoramik ve sefalometrik röntgenler çekilir.
- Dijital taramalar ve ölçüler alınır.
- Diş ve çene yapısı analiz edilerek kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur.
2. Tedavi Planının Belirlenmesi
- Hastanın ortodontik probleminin durumuna göre hangi tedavi yöntemi uygulanacağı belirlenir.
- Hafif bozukluklar için şeffaf plaklar (Invisalign) tercih edilebilir.
- Orta ve ileri seviye çapraşıklık veya kapanış bozuklukları için metal ya da şeffaf diş telleri uygulanabilir.
- Çene uyumsuzluğu olan hastalarda çene genişletici apareyler kullanılabilir.
- Ciddi çene bozukluklarında çene ameliyatı (ortognatik cerrahi) gerekebilir.
2. Ortodontik Tedavi Yöntemleri
Ortodontik tedavi, hastanın ihtiyacına göre farklı yöntemlerle yapılabilir.
1. Diş Telleri ile Ortodontik Tedavi
Diş telleri, ortodontik tedavide en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Çapraşık dişleri düzeltmek, ısırma bozukluklarını gidermek ve dişleri hizalamak için kullanılır.
Diş teli çeşitleri şunlardır:
Metal Diş Telleri:
- En dayanıklı ve etkili ortodontik tedavi yöntemidir.
- Paslanmaz çelikten üretilen braketler, dişlerin ön yüzeyine yapıştırılır ve tel yardımıyla dişlere baskı uygulanarak hizalanması sağlanır.
- Çocuk ve genç hastalar için yaygın olarak kullanılır.
Şeffaf veya Seramik Diş Telleri:
- Metal braketlere göre daha estetik bir görünüme sahiptir.
- Diş rengine yakın olduğu için yetişkin hastalar tarafından sık tercih edilir.
- Metal tellere göre biraz daha hassastır ve tedavi süresi daha uzun olabilir.
Lingual Diş Telleri (İçten Takılan Teller):
- Dişlerin iç kısmına yerleştirilir, dışarıdan görünmez.
- Estetik açıdan avantajlıdır, ancak dil temas ettiği için alışma süreci daha uzun olabilir.
- Genellikle yetişkinler için uygundur.
2. Şeffaf Plaklar (Invisalign ve Alternatifleri)
- Şeffaf plaklar, dişlere takılıp çıkarılabilen, estetik bir ortodontik tedavi seçeneğidir.
- Görünmezdir ve estetik kaygısı olanlar için idealdir.
- Yemek yerken çıkarılabilir, bu nedenle diş hijyeni daha kolay sağlanır.
- Hafif ve orta dereceli ortodontik vakalarda kullanılır.
- Plaklar belirli aralıklarla değiştirilerek dişlerin kademeli olarak düzelmesi sağlanır.
3. Fonksiyonel Apareyler ve Çene Genişletme Cihazları
Bazı ortodontik problemler sadece dişleri değil, çene yapısını da etkileyebilir. Bu tür vakalarda çene gelişimini yönlendirmek için özel apareyler kullanılır.
Hareketli Apareyler: Genellikle çocuklarda kullanılır ve belirli saatlerde takılıp çıkarılabilir.
Çene Genişletici Cihazlar (Palatal Expanders): Çene darlığı olan hastalarda üst çeneyi genişletmek için kullanılır.
4. Ortognatik Cerrahi (Çene Ameliyatı)
- Ciddi çene bozukluklarında çene ameliyatı ile ortodontik tedavi birleştirilir.
- Alt veya üst çene önde ya da geride konumlanmışsa uygulanabilir.
- Tedavi öncesinde ve sonrasında diş teli veya şeffaf plak kullanılması gerekebilir.
- Ortodonti uzmanı ve çene cerrahı birlikte çalışarak hastaya özel bir tedavi planı oluşturur.
3. Ortodontik Tedavi Süresi
Ortodontik tedavi süresi hastanın probleminin şiddetine, yaşına ve kullanılan yönteme bağlı olarak değişir.
- Hafif çapraşıklık ve diş arası boşluk tedavisi: 6-12 ay
- Orta seviye diş teli tedavisi: 12-24 ay
- Çene bozuklukları ve ileri seviye ortodontik vakalar: 18-36 ay
- Tedavi sürecinde hasta, düzenli diş hekimi kontrollerine gitmeli ve diş tellerine veya plaklarına iyi bakmalıdır.
4. Ortodontik Tedavi Sonrası Süreç: Pekiştirme (Retainer Kullanımı)
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra dişlerin eski haline dönmesini önlemek için pekiştirme tedavisi uygulanır.
Retainer (Pekiştirme Apareyi): Diş telleri çıkarıldıktan sonra kullanılan şeffaf plak veya ince tel şeklindeki apareylerdir.
- Dişlerin yeni pozisyonlarını korumasına yardımcı olur.
- İlk birkaç ay boyunca sürekli, daha sonra sadece geceleri takılabilir.
5. Ortodontik Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Diş Hijyenine Özen Gösterin: Ortodontik tedavi sırasında ve sonrasında diş ipi ve ara yüz fırçası kullanarak dişlerin temizliğini sağlamak önemlidir.
Düzenli Kontrolleri Aksatmayın: Ortodontik tedavi bittikten sonra bile düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek, dişlerin sağlıklı kalmasını sağlar.
Sert ve Yapışkan Yiyeceklerden Kaçının: Diş telleri veya apareyler kullanırken sert şekerler, sakız, karamelli tatlılar gibi yapışkan yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Pekiştirme Apareylerini Kullanmaya Devam Edin: Dişlerin eski pozisyonlarına dönmesini engellemek için retainer kullanımı ihmal edilmemelidir.
Ortodonti Tedavisi Hangi Sorunları Kapsar?
1. Çapraşık ve Sıkışık Dişler (Maloklüzyon)
Dişlerin düzgün bir şekilde sıralanmaması durumudur.
- Çene yapısı küçükse ve dişlerin düzgün bir şekilde yerleşmesi için yeterli alan yoksa dişlerde çapraşıklık meydana gelir.
- Çapraşık dişler, diş temizliğini zorlaştırarak çürük ve diş eti hastalıkları riskini artırır.
- Estetik açıdan rahatsız edici olabilir ve kişinin özgüvenini düşürebilir.
Tedavi Yöntemi: Metal veya şeffaf diş telleri, şeffaf plaklar (Invisalign), gerekirse diş çekimi ile çene yapısında yer açma.
2. Açık Kapanış (Open Bite): Üst ve alt ön dişlerin kapanış sırasında birbirine temas etmemesi durumudur. Dil itme alışkanlığı, uzun süreli emzik veya biberon kullanımı bu soruna neden olabilir. Açık kapanış, çiğneme ve konuşma bozukluklarına yol açabilir (örneğin "s" harfini doğru telaffuz edememe).
Tedavi Yöntemi: Fonksiyonel apareyler, diş teli tedavisi, ileri vakalarda çene cerrahisi.
3. Derin Kapanış (Deep Bite): Alt dişlerin üst dişlerin çok fazla altında kalması durumudur. Derin kapanış, alt ön dişlerin damağa baskı yapmasına ve zamanla diş eti çekilmelerine neden olabilir. Çene ekleminde ağrıya ve diş aşınmalarına yol açabilir.
Tedavi Yöntemi: Diş telleri, ortodontik apareyler, bazı durumlarda çene ameliyatı.
4. Çapraz Kapanış (Crossbite): Alt ve üst dişlerin yanlış hizalanması nedeniyle dişlerin birbirine ters kapanmasıdır. Yanlış konumlanmış çene yapısından kaynaklanabilir. Çene kaymasına ve yüz asimetrisine sebep olabilir.
Tedavi Yöntemi: Çene genişletici apareyler, diş telleri veya şeffaf plaklar.
5. Aralıklı Dişler (Diastema): Dişler arasındaki fazla boşluklar, genetik faktörler veya diş eksikliği nedeniyle oluşabilir. Estetik kaygılara yol açabilir. Gıda birikmesine ve diş eti hastalıklarına neden olabilir.
Tedavi Yöntemi: Diş telleri, şeffaf plaklar veya diş kaplamaları (lamine, kompozit bonding).
6. Alt Çene veya Üst Çene Geriliği / İleri Konumlanması: Çenenin normalden önde ya da geride konumlanması durumudur.
Alt çene önde (Sınıf III Maloklüzyon - Prognatizm): Çenenin öne çıkık olması, yüz estetiğini bozabilir ve dişlerin uyumsuz kapanmasına neden olabilir. Tedavi edilmezse çene eklemi rahatsızlıklarına yol açabilir.
Alt çene geride (Sınıf II Maloklüzyon - Retrognati): Çenenin geride olması, üst dişlerin normalden daha fazla önde görünmesine ve "tavşan diş" görünümüne sebep olabilir. Estetik kaygılar ve çene ekleminde baskıya yol açabilir.
Tedavi Yöntemi: Çocuk yaşta tedavi için ortodontik apareyler (fonksiyonel apareyler) kullanılır. Yetişkinlerde diş teli veya şeffaf plak tedavisi uygulanabilir. İleri derecede çene bozukluklarında çene cerrahisi (ortognatik cerrahi) gerekebilir.
7. Gömülü Dişler ve Diş Eksiklikleri: Bazı dişler, özellikle köpek dişleri ve 20 yaş dişleri gömülü kalabilir. Gömülü dişler, diğer dişlere baskı yaparak çapraşıklığa yol açabilir. Bazı kişilerde doğuştan diş eksikliği olabilir ve bu durum estetik ve fonksiyonel sorunlara neden olabilir.
Tedavi Yöntemi: Gömülü dişlerin çekilmesi veya ortodontik olarak yerine getirilmesi. Eksik dişlerin yerine implant veya köprü uygulamaları.
8. Temporomandibular Eklem (TME) Problemleri
Çene ekleminde meydana gelen şiddetli ağrı, tıklama sesi, çene kilitlenmesi ve baş ağrısı gibi belirtiler olabilir. Çene eklem rahatsızlıkları, yanlış kapanış, stres, diş sıkma (bruksizm) veya çene travmaları nedeniyle oluşabilir.
Tedavi Yöntemi: Ortodontik tedavi ile çene kapanışı düzeltilir. Çene eklemine özel gece plakları kullanılır. Gerekirse fizik tedavi ve çene egzersizleri uygulanır.
Ortodontik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Ortodontik tedavi, dişlerin ve çenenin ideal hizalanmasını sağlamak, çapraşıklıkları düzeltmek ve ısırma bozukluklarını gidermek için uygulanan bir dizi yöntemden oluşur. Bu tedavi yöntemleri, hastanın yaşına, diş ve çene yapısındaki bozuklukların derecesine ve tedavinin süresine göre belirlenir. Geleneksel diş tellerinden şeffaf plaklara, fonksiyonel apareylerden ortognatik cerrahiye kadar geniş bir yelpazeye sahip olan ortodontik tedavi seçenekleri, kişiye özel olarak planlanır.
Diş çapraşıklıkları, ısırma bozuklukları ve çene yapısındaki dengesizlikler, sadece estetik problemler yaratmaz; aynı zamanda çiğneme fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir, çene eklemi ağrısına neden olabilir ve ağız hijyenini zorlaştırarak diş çürüklerine yol açabilir.
Bu nedenle ortodontik tedaviler, yalnızca kozmetik amaçlı değil, ağız ve diş sağlığını korumak için de büyük önem taşır.
1. Geleneksel Diş Telleri ile Ortodontik Tedavi
Ortodontik tedavide en yaygın kullanılan yöntemlerden biri diş telleridir. Braketler, dişlerin üzerine yapıştırılan küçük metal veya seramik parçalar olup, ark telleri ile birbirine bağlanarak dişlerin istenilen pozisyona hareket etmesini sağlar. Diş teli tedavisi, genellikle çocukluk ve gençlik döneminde daha yaygın uygulanır; ancak yetişkin hastalar için de oldukça etkili sonuçlar verebilir.
Metal diş telleri, geleneksel ve en güçlü diş teli çeşididir. Paslanmaz çelikten yapılmış olup, dişlerin en hızlı şekilde düzelmesini sağlar. Dayanıklılığı yüksek olduğundan, büyük çaplı ortodontik problemleri düzeltmek için en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Ancak estetik kaygılar taşıyan hastalar için daha görünmez alternatifler de mevcuttur.
Seramik diş telleri, diş rengine yakın bir renkte üretildiği için metal braketlere göre daha estetik bir görünüme sahiptir. Özellikle yetişkin hastalar için daha cazip bir seçenektir. Bununla birlikte, metal braketlere kıyasla daha kırılgan olabilir ve tedavi süresi bir miktar daha uzun olabilir.
Lingual diş telleri, dişlerin arka yüzeyine takıldığı için dışarıdan görünmezler. Estetik açıdan avantajlı olmalarına rağmen, uygulama süreci karmaşıktır ve tedavi süresi biraz daha uzun olabilir. Ayrıca, dil ile temas ettiği için başlangıçta hastanın konuşma alışkanlıklarında bir miktar değişiklik yaratabilir.
2. Şeffaf Plaklar (Invisalign ve Alternatifleri) ile Ortodontik Tedavi
Şeffaf plaklar, geleneksel diş tellerine alternatif olarak geliştirilen modern bir ortodontik tedavi yöntemidir. Kişiye özel olarak tasarlanan bu plaklar, dişlere belirli bir kuvvet uygulayarak onları yavaş yavaş düzelten saydam aparatlardır. En popüler şeffaf plak markalarından biri olan Invisalign, dişlerin dijital olarak taranmasıyla hastaya özel olarak üretilir ve her iki haftada bir değiştirilen plaklar sayesinde dişlerin ideal konumlarına gelmesi sağlanır.
Şeffaf plakların en büyük avantajlarından biri estetik görünümleridir. Geleneksel diş tellerinden farklı olarak, şeffaf oldukları için dışarıdan neredeyse fark edilmezler. Bu durum, özellikle yetişkin hastalar için önemli bir tercih sebebidir. Ayrıca, yemek yerken veya diş fırçalarken çıkarılabildikleri için diş hijyenini korumak daha kolaydır.
Ancak şeffaf plakların etkili olabilmesi için hastaların disiplinli olması gerekir. Gün içerisinde en az 20-22 saat boyunca plakların takılması şarttır. Eğer hastalar plaklarını yeterince uzun süre takmazsa, tedavi süresi uzayabilir veya istenilen sonuçlar elde edilemeyebilir. Ayrıca, şeffaf plaklar bazı karmaşık ortodontik vakalar için yeterli olmayabilir ve ileri derecede diş çapraşıklığı olan hastalar için geleneksel diş telleri daha uygun bir seçenek olabilir.
3. Fonksiyonel Apareyler ve Çene Genişletici Cihazlar ile Tedavi
Bazı ortodontik problemler sadece dişlerin diziliminden değil, çene yapısındaki bozukluklardan kaynaklanır. Bu gibi durumlarda, diş teli tedavisinden önce veya onunla birlikte fonksiyonel apareyler ve çene genişletici cihazlar kullanılarak çene yapısı düzeltilir.
Fonksiyonel apareyler, genellikle büyüme çağındaki çocuklarda kullanılır ve alt çenenin geride olması veya üst çenenin ileri konumda olması gibi sorunları düzeltmek için tasarlanmıştır. Bu apareyler, hastanın çene kaslarını yeniden eğiterek çene gelişimini yönlendirmeye yardımcı olur.
Çene genişletici cihazlar (palatal expanders), üst çene darlığı olan hastalarda çenenin genişletilmesi için kullanılır. Özellikle çocukluk döneminde uygulandığında etkili sonuçlar elde edilir, çünkü çocukların çene kemikleri hala gelişim aşamasındadır. Bu tür cihazlar, çenenin genişlemesine izin vererek dişlerin daha düzgün sıralanmasını sağlar ve solunum problemlerine bağlı olarak gelişebilecek diğer sağlık sorunlarını da önleyebilir.
4. Ortognatik Cerrahi (Çene Ameliyatı) ile Tedavi
Bazı ileri derecede ortodontik vakalar, yalnızca diş telleri veya şeffaf plaklarla düzeltilemez. Eğer alt veya üst çene ciddi şekilde önde ya da geride konumlanmışsa, hastanın fonksiyonel olarak sağlıklı bir çiğneme ve konuşma yetisine sahip olabilmesi için ortognatik cerrahi adı verilen çene ameliyatı uygulanabilir.
Ortognatik cerrahi, genellikle ortodontik tedaviyle kombine edilir. İlk olarak, hastaya diş teli veya şeffaf plaklar ile ön hazırlık tedavisi uygulanır. Daha sonra, çene cerrahı tarafından hastanın çene yapısı cerrahi olarak düzeltilir ve ardından ortodontik tedavi devam eder. Bu süreç, kemik yapısında kalıcı değişiklikler yaparak çene hizasını düzeltmeyi hedefler.
Bu tür ameliyatlar, yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda çene eklemi bozuklukları, ciddi kapanış problemleri ve solunum güçlükleri gibi fonksiyonel sorunları gidermek için yapılır. Çene ameliyatı genellikle yetişkin hastalar için önerilir, çünkü çocuklarda ve gençlerde büyüme tamamlanmadan cerrahi müdahale yapmak uygun değildir.
5. Ortodontik Tedavi Sonrası Pekiştirme (Retainer) Kullanımı
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra, dişlerin yeni konumlarında sabit kalması için pekiştirme tedavisi uygulanır. Dişler, bir süre boyunca hareket etmeye meyilli olduklarından, ortodontik tedavi sonrasında dişlerin eski haline dönmesini önlemek için retainer (pekiştirme apareyi) kullanılması gerekir. Retainer’lar, iki farklı şekilde uygulanabilir:
Sabit retainer: Dişlerin arkasına yapıştırılan ince bir tel ile dişlerin sabitlenmesini sağlar.
Hareketli retainer: Şeffaf plaklar şeklinde olup, hasta tarafından takılıp çıkarılabilir.
Pekiştirme tedavisi, genellikle 6 ay ile birkaç yıl arasında değişen bir süre boyunca uygulanır. Eğer hastalar retainer kullanmazsa, dişler zamanla eski pozisyonlarına dönebilir ve ortodontik tedavinin tüm sonuçları kaybolabilir.
Ortodontik tedavi, her bireyin diş yapısına ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösterir. Geleneksel diş tellerinden şeffaf plaklara, çene genişletici apareylerden çene ameliyatına kadar birçok farklı yöntem mevcuttur. Eğer dişlerinizde çapraşıklık veya çene yapınızda bir problem olduğunu düşünüyorsanız, bir ortodontiste danışarak size en uygun tedavi planını belirleyebilirsiniz.
Ortodonti Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Ortodontik tedavi süresi, hastanın yaşı, diş ve çene yapısındaki bozuklukların şiddeti, seçilen tedavi yöntemi ve hastanın tedaviye uyumuna bağlı olarak değişir. Genellikle 6 ay ile 3 yıl arasında sürebilir. Hafif çapraşıklıklar 6-12 ay, orta dereceli vakalar 12-24 ay, daha karmaşık çene bozuklukları ise 2-3 yıl sürebilir. Çocuklarda çene gelişimi devam ettiği için tedavi daha hızlı ilerlerken, yetişkinlerde diş hareketleri daha yavaş olduğundan süre biraz daha uzun olabilir.
Hastanın şeffaf plakları (Invisalign gibi) düzenli kullanması, diş tellerine uygun bakım yapması ve ortodontik kontrolleri aksatmaması tedavi süresini doğrudan etkiler. Braketlerin kopması, tellerin kırılması veya ortodontik lastiklerin düzenli kullanılmaması tedavi sürecini uzatabilir. Ayrıca, kapanış bozuklukları gibi ileri vakalarda çene genişletici apareyler, fonksiyonel ortodontik tedaviler veya çene cerrahisi gerektiğinde tedavi süresi 24 ayı aşabilir.
Tedavi tamamlandıktan sonra dişlerin yeni konumlarını koruması için pekiştirme tedavisi (retainer kullanımı) uygulanır. Pekiştirme süresi genellikle 6 ay ila birkaç yıl arasında değişir. Bazı hastalarda dişlerin hareket etme eğilimi yüksek olduğundan, retainer ömür boyu geceleri kullanılabilir. Eğer pekiştirme apareyi düzenli kullanılmazsa, dişler eski konumlarına dönebilir ve tedavi boşa gidebilir.
Sonuç olarak, hafif vakalar 6-12 ay, orta ve ileri vakalar 1,5-3 yıl sürebilir. Hastaların düzenli kontrollerini aksatmaması, ortodontik apareyleri talimatlara uygun kullanması ve ağız hijyenine özen göstermesi tedavinin süresini kısaltmak açısından kritik öneme sahiptir. Ortodontik tedaviye başlamadan önce kişiye özel tahmini tedavi süresini öğrenmek için bir ortodontiste danışmak en doğru yaklaşımdır.
Ortodonti Tedavisi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra dişlerin yeni konumlarını koruması ve tedavinin uzun vadeli başarıya ulaşması için belirli kurallara dikkat edilmelidir. Diş teli veya şeffaf plak kullanımı sona erdikten sonra, dişlerin tekrar eski pozisyonlarına dönme riski bulunmaktadır. Bu yüzden pekiştirme tedavisi (retainer kullanımı), ağız hijyenine dikkat edilmesi, düzenli diş kontrollerine devam edilmesi ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi gibi önemli adımların takip edilmesi gerekmektedir.
1. Pekiştirme (Retainer) Kullanımı
Ortodontik tedavi sona erdiğinde, dişler bir süre boyunca eski konumlarına dönme eğiliminde olabilir. Bu durumu önlemek için pekiştirme tedavisi (retainer kullanımı) gereklidir. Retainer’lar, ortodontik tedavi sonrası dişlerin stabil hale gelmesine yardımcı olan apareylerdir.
Retainer Çeşitleri:
Sabit Retainer: Dişlerin arka yüzeyine yapıştırılan ince bir tel şeklindedir. Görünmezdir ve uzun süreli koruma sağlar. Sürekli takılı olduğu için unutulma riski yoktur.
Hareketli Retainer: Şeffaf plak şeklindedir ve hasta tarafından takılıp çıkarılabilir. Özellikle gece kullanımı önerilir. Kolay temizlenebilir, ancak düzenli kullanım şarttır.
Retainer Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- İlk birkaç ay boyunca günde 20-22 saat takılmalıdır.
- Daha sonra yalnızca geceleri kullanılabilir.
- Doktorun belirttiği süre boyunca düzenli olarak kullanılmalıdır.
- Temizliğine özen gösterilmeli, su ile yıkanmalı ve özel temizleyicilerle dezenfekte edilmelidir.
Eğer retainer düzenli kullanılmazsa, dişler eski pozisyonlarına dönebilir ve tüm ortodontik tedavi süreci boşa gitmiş olur. Bu nedenle, retainer kullanımı en az ortodontik tedavi kadar önemlidir.
2. Diş Hijyenine ve Ağız Bakımına Özen Gösterme
Diş teli veya şeffaf plak tedavisi sona erdiğinde, dişler yeni konumlarına oturmuş olsa da ağız hijyenine daha fazla özen göstermek gereklidir. Çünkü diş teli sürecinde ağız bakımına ekstra dikkat edilmesi gerektiği gibi, tedavi sonrasında da bu alışkanlıkların devam etmesi gerekir.
Ortodonti Sonrası Diş Bakımı İçin Öneriler:
- Dişleri günde en az 2 kez fırçalamak (sabaha ve akşam y
- Diş ipi kullanmak, çünkü diş ipi arayüz temizliği sağlayarak çürük riskini azaltır.
- Diş hekimi tarafından önerilen özel gargara veya florürlü ağız bakım suyu kullanmak.
- Diş taşı temizliği ve profesyonel bakım için 6 ayda bir diş hekimine gitmek.
- Eğer sabit retainer kullanılıyorsa, dişlerin iç kısmında biriken plak ve tartarın temizlenmesine özellikle dikkat edilmelidir.
Ağız hijyenine dikkat edilmemesi halinde, dişlerde çürükler, diş eti hastalıkları ve tartar oluşumu gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu da tedavi sonrası elde edilen sağlıklı diş yapısının bozulmasına neden olabilir.
3. Beslenme Alışkanlıklarını Düzenleme
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra, dişlerin sağlığını korumak için beslenme alışkanlıklarında da bazı değişiklikler yapılmalıdır. Diş teli tedavisi sırasında kaçınılması gereken bazı yiyecekler, tedavi sonrasında da dikkatli tüketilmelidir.
Kaçınılması Gereken Yiyecekler ve Alışkanlıklar:
- Sert gıdalar (buz, sert şeker, fındık, badem gibi sert kuruyemişler) dişlere fazla baskı yaparak dişlerde kırılmalara neden olabilir.
- Yapışkan ve şekerli gıdalar (karamel, sakız, lokum gibi) dişlerin üzerine yapışarak çürük riskini artırabilir.
- Gazlı içecekler ve asitli içecekler (kola, enerji içecekleri) diş minesine zarar vererek hassasiyete neden olabilir.
- Dişleri sıkma veya gıcırdatma alışkanlığı (bruksizm), dişlerin aşınmasına ve kırılmasına yol açabilir.
Tüketilmesi Önerilen Besinler:
- Kalsiyum açısından zengin besinler (süt, yoğurt, peynir), diş sağlığını korur.
- Sebze ve lifli gıdalar (havuç, elma gibi), diş yüzeyini temizleyerek ağız hijyenine katkıda bulunur.
- Bol su içmek, dişlerdeki asit dengesini sağlamaya yardımcı olur.
- Beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi, dişlerin sağlıklı kalmasını ve ortodontik tedavinin uzun vadeli etkisini sürdürmesini sağlar.
4. Düzenli Diş Hekimi Kontrollerine Devam Etmek
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra da düzenli olarak diş hekimi kontrollerine gitmek çok önemlidir. Tedavi sonrasında en az 6 ayda bir ortodontist veya diş hekimine giderek dişlerin durumu kontrol edilmelidir.
Düzenli Kontrollerde Nelere Dikkat Edilir?
- Dişlerin eski pozisyonlarına dönüp dönmediği kontrol edilir.
- Retainer (pekiştirme apareyi) kullanımı değerlendirilir.
- Diş eti sağlığı gözden geçirilir.
- Diş taşı temizliği yapılabilir.
Bu kontroller, dişlerin sağlıklı bir şekilde kalmasını sağlarken, olası problemlerin erken teşhis edilmesine de yardımcı olur. Eğer hastalar pek fazla ağrı veya rahatsızlık hissetmiyorsa bile, düzenli kontroller ihmal edilmemelidir.
5. Dişlerin Eski Haline Dönmesini Önlemek İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra, dişlerin eski konumlarına dönme riski bulunmaktadır. Bu nedenle pek çok hasta, ortodontik tedavi sonrası yaşanabilecek geri dönme (relaps) riskine karşı önlem almalıdır.
Dişlerin Eski Haline Dönmesini Önlemek İçin Öneriler:
- Retainer kullanımına doktorun önerdiği süre boyunca devam edilmelidir.
- Dişleri sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı olan hastalar için özel gece plakları kullanılmalıdır.
- Yanak ve dil itme alışkanlıkları bırakılmalıdır.
- Ortodontik tedavi sonrası ağız hijyenine ekstra özen gösterilmelidir.
Özellikle ilk 6 ay, dişlerin yeni konumlarına alışma sürecidir ve bu dönemde dişlerin eski haline dönme ihtimali daha yüksektir. Bu yüzden hastaların bu dönemde retainer kullanımına ekstra dikkat etmesi gerekmektedir.
Ortodontik tedavi sona erdikten sonra dişlerin stabil hale gelmesi, ağız hijyeninin korunması ve elde edilen yeni gülüşün uzun ömürlü olması için belirli kurallara dikkat edilmesi gereklidir. Pekiştirme apareylerinin düzenli kullanılması, ağız hijyenine özen gösterilmesi, beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve düzenli diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması, tedavi sonrası dişlerin ideal pozisyonlarını korumasına yardımcı olur. Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra hastaların günlük ağız bakımını aksatmaması ve doktorun önerilerine uyması, uzun vadeli sağlıklı ve estetik bir gülüş için kritik öneme sahiptir.
Ortodontist ve Diş Hekimi Arasındaki Fark Nedir?
Ortodontist ve diş hekimi, ağız ve diş sağlığı alanında hizmet veren uzmanlardır, ancak uzmanlık alanları farklıdır. Diş hekimleri, çürük tedavisi, dolgu, diş çekimi, kanal tedavisi, diş eti hastalıkları, protez uygulamaları ve diş beyazlatma gibi genel ağız bakımı hizmetleri sunar. Ortodontistler ise çapraşık dişlerin düzeltilmesi, çene hizalanması ve kapanış bozukluklarının tedavisine odaklanır.
Ortodontist olmak için diş hekimliği fakültesini bitirdikten sonra 3-4 yıl süren ortodonti uzmanlık eğitimi alınmalıdır. Bu süreçte diş teli, şeffaf plaklar, çene apareyleri ve ortognatik cerrahi gibi ileri düzey tedavilere odaklanılır. Genel diş hekimleri her zaman ortodontik tedavi uygulayamaz; ancak temel ortodontik işlemleri gerçekleştirebilirler. Çene kapanış bozuklukları, diş çapraşıklıkları gibi ileri vakalar için bir ortodontiste başvurulması gerekir.
Tedavi süreçleri de farklıdır. Diş hekimleri kısa süreli tedaviler sunarken, ortodontik tedaviler 6 ay ile 3 yıl arasında sürebilir. Ortodontistler, dişleri kademeli olarak düzelten ve düzenli kontroller gerektiren uzun vadeli tedaviler uygular. Ayrıca, ortodontistler estetik kaygıları da dikkate alarak, dişlerin doğru hizalanmasını ve yüz estetiğinin iyileşmesini sağlar.